A
BROTHER BLUE
Hell
with him who sleeps well
Who locks his door, draws his curtain.
Whose
heart is full of only himself
Who
sees the walls only when he hits them.
Hell
with him who heats his home and cooks his meal
With
the fire of someone else
The
fool who thinks that the flames
coming
across his garden are a festival
Hell
with him who waters the flowers
With
a castrated delicacy
While
shredded corpses are flying on his window.
Hell
with him who spends the world
Between
the kitchen and the bedroom
Between
the bazaars and his body, selfishness
and his greed
Between frustration and defeat.
SUKRU ERBAS
(Translated from Turkish by Serkan Engin)
*
BİR KARDEŞ
MAVİ
Canı cehenneme rahat uyuyanın
Kapısını örtenin perdesini çekenin.
Yüreği yalnız kendiyle dolu
Duvarları ancak çarpınca görenin.
Canı cehenneme başkasının yangınıyla
Evini ısıtıp yemeğini pişirenin.
Bahçesine dek gelen alevleri
Şehrayin sanan aptalın
Canı cehenneme, camlarında
Parçalanmış cesetler uçarken
Bir iğdiş incelikle çiçekleri sulayanın.
Mutfakla yatak odası arasında
Çarşılarla gövdesi bencillikle hırsı
Yılgınlıkla yenilgi arasında
Dünyayı tüketenin canı cehenneme...
Kapısını örtenin perdesini çekenin.
Yüreği yalnız kendiyle dolu
Duvarları ancak çarpınca görenin.
Canı cehenneme başkasının yangınıyla
Evini ısıtıp yemeğini pişirenin.
Bahçesine dek gelen alevleri
Şehrayin sanan aptalın
Canı cehenneme, camlarında
Parçalanmış cesetler uçarken
Bir iğdiş incelikle çiçekleri sulayanın.
Mutfakla yatak odası arasında
Çarşılarla gövdesi bencillikle hırsı
Yılgınlıkla yenilgi arasında
Dünyayı tüketenin canı cehenneme...
ŞÜKRÜ ERBAŞ
Comments
Post a Comment