AGOS
GAZETESİ’NE AÇIK MEKTUP
Ya da
Haber Değeri Yok Bi’ Yazı*
(Agos
Gazetesi’nden Rober Koptaş ile karşılıklı yazışmalarımız)
SERKAN
ENGİN :
Les
Intellectuels Turcs qui ont Reconnu le Génocide Arménien : Serkan
Enginhttp://www.armenews.com/article.php3?id_article=106945
Agos'tan biri çıkıp yüreklice söylesin bana, yaklaşık bir senedir, Ermenistan Devlet Ajansı (ARMENPRESS) başta olmak üzere, dünyadaki hemen hemen tüm Ermeni haber ajansları, gazeteleri ve haber siteleri, Ermeni-Süryani-Pontos Rum soykırımları hakkındaki yazılarımı yayımlarken, bunlara dair haber yaparken, neden sadece Agos'ta yazılarıma dair tek satır yazı yazılmadı, hiçbir haber yapılmadı!?
Sakın bana can korkusu bahanesiyle gelmeyin. Ben, Ermeni olmadığım halde bu kadar kelle koltukta mücadele ediyorsam sizin korkmaya hakkınız yok.
Agos'tan biri çıkıp yüreklice söylesin bana, yaklaşık bir senedir, Ermenistan Devlet Ajansı (ARMENPRESS) başta olmak üzere, dünyadaki hemen hemen tüm Ermeni haber ajansları, gazeteleri ve haber siteleri, Ermeni-Süryani-Pontos Rum soykırımları hakkındaki yazılarımı yayımlarken, bunlara dair haber yaparken, neden sadece Agos'ta yazılarıma dair tek satır yazı yazılmadı, hiçbir haber yapılmadı!?
Sakın bana can korkusu bahanesiyle gelmeyin. Ben, Ermeni olmadığım halde bu kadar kelle koltukta mücadele ediyorsam sizin korkmaya hakkınız yok.
Serkan
Engin
**
ROBER
KOPTAŞ :
Neden
bahsettiğinizi anlamakta büyük güçlük çekiyorum. Sözünü
ettiğiniz yazı ve röportajlardan bir kısmını daha önce
gördüğümü hatırlıyorum. Soykırımı kabul eden bir Türk
aydını olarak sizi tanıtan şeylerdi bunlar. Doğrunun tarafında
yer aldığınız için ne mutlu size. Ama bunun Agos açısından
nasıl bir haber değeri olabilir ki? Herhangi bir Türk’ün (ister
yazar, ister şair, ister bakkal, ister ev kadını olsun) soykırımı
kabul etmesini Agos neden haber yapsın? Sizin görüşlerinizi
paylaşan binlerce, belki yüz binlerce insan var, onlarla ilgili de
mi haber yapmalıyız tek tek? Bunun herhangi bir mantığı var mı?
* Derken, geçenlerde beni şahsen ve Agos’u da kurumsal hesabı
üzerinden itham eden, neredeyse taciz eden mesajlarınızı gördük
sosyal medyada. Agos’la hiçbir medeni ilişki kurmayı denemeden
suçlama ve hakaret içeren mesajlar göndermenizi anlamam da, kabul
etmem de mümkün değil.
Yazılarınızı yayınlama konusuna gelince. Agos’un kendi yazar kadrosu var. Yazarlarımızın yazdığı yazılar gazetede ve sitede yer buluyor. Siz, istediğiniz mecrada yazılarınızı yayınlatabilirsiniz tabii ki. Agos’ta yayımlanmasını istediğiniz yazılarınız varsa, doğru bir üslupla bunları bizimle paylaşmanız gerekir. Bildiğim ve hatırladığım kadarıyla bugüne kadar bana veya başka bir arkadaşıma böyle bir başvurunuz olmadı. Agos başka mecralarda yayınlanmış yazıları iktibas eden, yeniden yayınlayan bir gazete değil. Dolayısıyla Ermenistan resmi ajansı veya başka bir Ermeni kurumunun yayınladığı haber ya da yazılar bizim açımızdan tekrar yayımlanacak bir malzeme olmadı hiçbir zaman. Bu durumu bilmeniz gerektiği halde, sanki size özel bir tavır varmış gibi bizlere çıkışmanız en hafif tabirle kabalık. Bu kabalığı da anlamakta güçlük çekiyorum.
Yazılarınızı yayınlama konusuna gelince. Agos’un kendi yazar kadrosu var. Yazarlarımızın yazdığı yazılar gazetede ve sitede yer buluyor. Siz, istediğiniz mecrada yazılarınızı yayınlatabilirsiniz tabii ki. Agos’ta yayımlanmasını istediğiniz yazılarınız varsa, doğru bir üslupla bunları bizimle paylaşmanız gerekir. Bildiğim ve hatırladığım kadarıyla bugüne kadar bana veya başka bir arkadaşıma böyle bir başvurunuz olmadı. Agos başka mecralarda yayınlanmış yazıları iktibas eden, yeniden yayınlayan bir gazete değil. Dolayısıyla Ermenistan resmi ajansı veya başka bir Ermeni kurumunun yayınladığı haber ya da yazılar bizim açımızdan tekrar yayımlanacak bir malzeme olmadı hiçbir zaman. Bu durumu bilmeniz gerektiği halde, sanki size özel bir tavır varmış gibi bizlere çıkışmanız en hafif tabirle kabalık. Bu kabalığı da anlamakta güçlük çekiyorum.
Size
yapabileceğim açıklama sadece şu: Eğer Agos’un size özel
olumsuz bir tutumu olduğuna inanıyorsanız, bunun sorumluluğunu
kendinizden başka kimsede aramayın. Agos, dün oldugu gibi bugün
ve yarın da, herhangi bir kişiye önyargıyla yaklaşmayacak.
Bundan sonra ne olacağını ise yine siz belirleyeceksiniz. Eğer
saygısız mesajlar göndermeye devam ederseniz hiçbir şekilde
muhatap kabul edilmeyecek, eğer doğru üslupla yaklaşırsanız da
sadece haber değeri kriterleriyle değerlendirileceksiniz.
Rober
Koptaş
**
SERKAN
ENGİN:
Anlama
güçlüğüne neden olacak kadar düşük seviyede bir zekânız
olduğunu sanmıyorum, maalesef sizin durumunuz daha da beter; yavuz
hırsız ev sahibini bastırır tavrı. Nerede o “yüz binlerce
Türk” Ermeni Soykırımı’nı kabul eden, hatta benim gibi bunun
savunusunu yapan, bu konuda yazılarıyla ve şiirleriyle, ulusal ve
uluslararası düzeyde farkındalık yaratmaya çalışan? Sadece
Ermeni Soykırımı da değil, henüz Türkiye’de pek
dillendirilmeye başlanmamış Pontos Rum Soykırımı ve Süryani
Soykırımı’ndan bahseden benim gibi “kaç yüz bin
Türk-Kürt-Laz vs” var, gösterin biz de tanışalım. Velev ki
yüz binlerce bu insanlar, kaç tanesi dünyanın dört bir yanında,
bunun aktif olarak mücadelesini veriyor yazılarıyla. Şurada topu
topu kaç kişiyiz Türk olup da Ermeni Soykırımı’nın
tanınması, bu konuda farkındalık oluşması için mücadele eden
aydın. Taner Akçam, Ragıp Zarakolu, Baskın Oran, vs toplasan 20
kişi etmiyoruz, ama siz ne kadar iyimsermişsiniz ki aslında “yüz
binlerceymişiz”. E, o zaman gerek yok mücadeleye falan, yeterince
kamuoyu, toplumsal bilinç oluşmuş demektir “yüz binlerce”
birey varsa bu ülkede, Ermeni-Süryani-Pontos Rum soykırımları
hakkında böyle canla başla savunu yapan.
Size
“hakaret” etmedim twitter’da, sizi taciz de etmedim, “korkakça
davrandığınızı, Hrant kadar yürekli olamadığınızı”
söyledim. Yine aynı sözümün altına imzamı atarım, siz Hrant’a
layık olamadınız. Ben, bu cümleyi eleştiri olarak sarf ettim,
siz isterseniz hakaret olarak alın. En basit eleştiriyi dahi
hakaret, taciz olarak addedecek sığlıkta olduğunuza inanmak
istemiyorum.
Armenpress
dâhil tüm dünya Ermeni basını aptal da bir siz mi akıllısınız,
onlar bu yazıların haber değeri taşıyıp taşımadığını
bilmiyor da bir tek siz mi biliyorsunuz?..Kendinize güldürmeyin
lütfen, en azından dürüstçe, samimiyetle “Kardeşim onlar
Türkiye’de değil, ama biz buradayız ve çok korkuyoruz”
diyecek kadar erdemli davranın. Sizin bir de üste beni suçlayan
tavrınız, “en hafif tabiriyle” edepsizlik. E-mektubunuza hitap
ifadesi koymayacak kadar büyük edepsizlik hem de.
Ermeni
kimliği üzerinden yayın yapan bir gazete olarak Ermenistan devlet
ajansını ve diasporadaki belli başlı gazeteleri ve haber
sitelerini takip etmemeniz düşünülemez, gazeteciliğin temel
ilkesidir çünkü. Diğer tüm dünya Ermeni gazeteleri,
Armenpress’ten veya diğer bir ülkedeki Ermeni gazetesinden
benimle yapılmış röportajı ya da soykırıma dair yazımla
ilgili haberi alıp kaynak göstererek yayımlıyorlar yaklaşık bir
senedir. Öyle bir-iki kez de değil, sayısını hesap etmeye
yorulacağım kadar çok sefer dünya Ermeni basınında yazılarıma
dair haber çıktı, diğer tüm Ermeni gazeteleri de alıntı yapıp
yayımladılar, bir tek Agos hariç… Yani benim yazımla başvurmam
zaten gerekmiyor aslında, ama Ermeni Soykırımı’na dair
Armenpress’te ilk yayımlanan yazımı (Being a Turk is
insufferable shame: Turkish Poet/ 17 Mart
2014/http://armenpress.am/eng/news/754189/)
, twitter üzerinden yardımcınız Karin Hanım’a iletmiştim,
haberin linkini yollayıp RT etmesini rica ettim, aldığım cevap
ise “Soykırım üzerinden cesaret ispatlamak zorunda değilim”
oldu ve akabinde kendisi beni engelledi. Elbette, hem soykırım
mağduru olup hem de bu konuda mücadele etmek için “başını
belaya sokmak” zorunluluk değil bir Ermeni için, ama ben gibi
Ermeni olmayan biri, bu haklı mücadele yolunda özgürlüğünü ve
canını riske ediyorsa, sizin bu kadar “korkakça” davranmaya
hakkınız var mı acaba?..Evet, benim yazılarım fazla sivri bu
ülke için, ama tepeden tırnağa doğru. Yazılarımın tüm
metnini yayınlayacak kadar cesur davranmanızı beklemek belki
haksızlık olacak, ama o yazıların genel bağlamına dair haber
yapmaya bile korktunuz…Evet, benim gibi “deli” cesaretiyle
kendi atalarının soykırımlarına dair yazı yazacak başka bir
adam uzun süre çıkmaz bir daha sanırım. Hele “İslam ve Ermeni
Soykırımı” başlıklı yazım gibi bir yazı yazan/yazabilecek
kaç “yüz bin” kişi var T.C.’de?
Sizden
benimkiyle aynı düzeyde cesaret beklemiyorum, ama ben sizin
(aslında hepimizin, tüm insanlığın, ama önce elbette sizin)
davanız için bu kadar gözü pek mücadele ederken, yazdıklarım
tüm dünya Ermeni basınında, hatta Ermeni olmayan basın
organlarında yer alırken (“İslam ve Ermeni Soykırımı” adlı
yazım, çeşitli başlıklarla, Ermeni kimlikli olmayan gazete ve
haber sitelerinde, İsveç’te İsveççe ve Danca, Hindistan’da
İngilizce, Yunanistan’da Yunanca, A.B.D.’de İngilizce
yayımlandı) sizin kalkıp “bunların haber değeri yok” demeniz
sizi dünya medyasının önünde gülünç duruma sokar.
“Bildiğim
ve hatırladığım kadarıyla bugüne kadar bana veya başka bir
arkadaşıma böyle bir başvurunuz olmadı ” demişsiniz ya bir
de, daha on gün önce, sizin, Karin Hanım’ın ve Lora Hanım’ın
gazete e-posta adreslerine, politik yazılarıma nazaran daha
“tehlikesiz” bir dozda Ermeni Soykırımı’ndan bahsettiğim,
“İmgeci Sosyalist Şiir’in İntikamı” başlıklı bir poetik
yazı yolladım, kültür sayfanızda yayımlanması dileğiyle. Ne
var ki üçünüzden biri bile lütfedip olumlu ya da olumsuz yanıt
vermedi. Üçünüz de mi ıskaladınız aynı e-postayı?..
Asıl
“saygısızlık” bu yavuz hırsız tavrınızdır…Dilerim
çocuklarınız, torunlarınız sorar size bu tavrınızın
hesabını…Onlar beni okuyacaklar ilerde, ama siz ölünce sizi kim
okur bilemem.
Serkan
Engin
13.1.2015
13.1.2015
Comments
Post a Comment