Bugün, Nihayet Buldum Seni


Bugün, Nihayet Buldum Seni (Today I Finally Found You)  Ampat Varghese Koshy 

(Türkçeye çeviren: Serkan Engin)


Bugün, Nihayet Buldum Seni

Bugün, nihayet buldum seni
berbat şiirler
ve has olanlar arasında dolanırken
Buldum seni
Daha önce hiç bu kadar
derin düşüncelere dalmamışken
 
Bugün
Felaketten yontulmuş imgeleri okurken
Ellerim çukurlarına ve zirvelerine inip çıkarken
Taze badana gibi ellerime bulaşmasını dilerken yivlerinin
Boydan boya katetmeyi özleyerek hayat dolu
tepeciklerini ve vadilerini, sanatımla sakinleştirdiğim
Buldum seni bugün
aklımın içinde, gövdemize
sarılmışken bombalar
intihar seviciler
şiirin, romanın ve sanatın teröristleri
doruğa ulaşmak için ölümü göze alanlar
Buldum seni

Tekrar tekrar
buldum seni
seni sevmek istedim
senin için ölmek ve senin için yaşamak istedim
aşktan yeni bir din icat etmek istedim senin için
ama “suyun dışında”* değil, ama bu cinnet
bu çıldırtıcı hasret
bu aşılanmamış kuduz gibi
sudan kaçar halim
Buldum seni
 
Sen orada değildin
Hiçbir zaman orada değildin
 
Burada da değil

Buldum seni sonsuzda
küfürlü sözlerimin içinde,
bu abartılı laflarımın arasında
ve seninkilerin de
sonsuzu vaat eden,
santigrat hesabıyla
tenimizi kavuran
yüksek voltajlı
sözlerinin içinde
bu bitmek bilmez çölün içinde
 
ve sana ulaşamamışken henüz
sadece sözcüklerim
imgelerim
anılarım varken
ve duygularım
kurumuşken, hâlâ korkuyorken

Korkarım sonunda buldum
seni
henüz seni tamamen ele geçirememişken
Seni kaybedeceğim
daha varamadan sana
ve senin için ölmeyi isteyemeden henüz
 
Dedin bana evet
aşktır bu
 
Olmalı
 
Şayet öyleyse, bir Van Gogh tablosundan
daha güçlü bu
bir Apollinarie şiirinden
IŞİD’ten ya da safran faşizminden
seks kölesi veya silah satmaktan
bu var ya bu aşk
Üçüncü Dünya Savaşı gibi
tepeden tırnağa yakıp kül etti beni
 
Ko bulayım seni yine
tıpkı bu sabahki gibi
yoksa benden geriye bir şey kalmayacak
aşkı kuşatabilmek ve başımdan savabilmek için
zinhar girilmez dikenli tellerin ardındayken aşk
geri dönüşü olmayan yollardan
son mültecisi de gelmiş gibiyken
her şey dibe çökmüşken
 
kıyılara sırılsıklam vurmuş çocuk bedenlerinde
karada parçalanmış bedenlerinde

ama seninle bir kez olsun bile
kavuşamadan değil
seni tüm gücümle
sarıp sarmalamadan önce değil
hatırlamayı asla unutmayacağın
zevkten titreten giriş-çıkış anlarından önce değil
 
beni buldun
sevdin de
sütlü bereketli bir diyar var diye
ve ben de sana anlattım işte
 
Bu nedir bilir misin peki?
 
Hayır mı diyorsun
 
Ben buna kısaca kıyamet derim
 
Beni seviyor olmana
 
Ve böylece biz, bu buluşmanın ve erimenin içinde kaybolup
Mesih’in gelişini kutladık
ızdırabı ve esrimeyi
yaşamak, daha çok yaşamak arzusu
ahırdaki yemliğe doğru uzun bir göç yolu
ve… Mesih’in dirilişi
 
* Philip Larkin

Comments